Geçtiğimiz hafta Ankara’ya gittim. Bir hafta süren Ankara ziyaretimde, Tekel İşçilerinin 4 C eylemine katıldım. İlişkim olan dernek yöneticileriyle görüştüm. Yazar, şair arkadaşlarla ve devre arkadaşlarımla buluştum. Yararlı geçen bir haftalık gezi sonrasında Değirmendere’ye döndüm. Şimdi küçük başlıklar halinde bu geziye ait izlenimlerimi aktaracağım.
Tekel İşçileri Eylemi
Ankara Bayındır sokakta devam eden Tekel İşçilerini ziyaret ettim. Bir hayli kalabalık vardı. Görüştüğüm eylemci işçiler kararlı görünüyordu. Haklarını almak için direnen bu insanların Ankara’nın soğuğuyla boğuşmak gibi bir dertleri de vardı. Türk-İş Sendika binasının hemen girişindeki soğuk salonda yorgun ve perişan kadın işçiler gördüm. Kimisi bankların üzerinde uyuyordu.
Eylemi destekleyen çok çeşitli guruplar vardı. Eylem yapılan Bayındır Sokakta izlediğim bu grupların biri gidip diğeri geliyordu. Sakarya Çarşısının civarıysa polis kaynıyordu.
Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda İş Sendikası başkanı Mustafa Türkel’le görüştüm. Eylemin gidişatını sordum. Kararlı ve en uzun süreli eylem olduğunu söyledi. Amaçları tekel işçilerinin özelleştirmede kaybettikleri haklarını almaktı. Bu sağlandığı takdirde eyleme son vereceklerini söylüyordu. Tekel işçileri üzerinden bazı grupların beklentilerini ise onaylamadığını anlıyordum. Yani Tekel işçilerinin hükümete karşı kalkan yapılmasından rahatsızdı. Haklarını kaybeden eylemci işçilerse en çok halkın yanlarında olmasını istiyordu. Bu görüşmelerle tekel işçileri eylemini yerinde izledim. Onlara destek verdim. Umarım haklarını almada başarılı olurlar.
Ankara’nın gündemi
Türkiye’yi geren gündem Ankara’da oluşturulduğu için en çokta burada kendini hissettiriyor. Görüştüğüm çok sayıda insandan (Neredeyse 10 kişiden 7 si) Ankara’da bir polis baskısı olduğunu söylüyordu. Kızılay ve civarında görevli polislerin izlediğim uyarı ve bazı hareketlerinde böyle bir sertlik vardı. Her bulvarda ve caddede olaganüstü bir güvenlik göze çarpıyordu. Genel bir güvensizlik havasıysa vatandaşların en çok konuştuğu konu. Genelkurmay kozmik odalarının aranması ise genelkurmayın vatandaşın gözündeki itibarını bir hayli sarsmış görünüyordu. Ekonomik kriz ise çok kişiyi sokağa çıkamaz etmiş, memuru da yıpratmış görünüyordu ama kış mevsimi olmasına rağmen her yerde de bir alışveriş çılgınlığı gördüğümü söylemeden edemeyeceğim. Sosyal hayattan çekilme biraz daha ilerlemiş durumda.
Yazarlarımızla Buluşma
Sitemizde yazan iki değerli kalem var. Çiğdem Güçlü Karagül ve Pınar Yüksel. Çiğdem yeni bir kitap çıkardı. Kendileriyle buluşmamızda Değirmendere Haber ve yazı üzerine birçok konuyu görüşme fırsatı bulduk. Kocaeli’deki şair ve yazarlara imzalayarak kitaplarını gönderdi. Her iki yazarında okurlarımıza selamını iletiyorum. Konukseverlikleri için teşekkür ediyorum.
Çağdaş Şairler ve Yazarlar Derneği
Fadıl Oktay derneğin şair genel başkanı. Bir yemekte şair arkadaşlarla bizi ağırladı. Hem Kocaeli’’den hem gündemden hem de dernek adına neler yapılabilir bu konuları görüştük. 12-16 Martta AKM de bir etkinlikte buluşmaya karar verdik. Bu arkadaşlarında selamını iletiyorum.
Devre arkadaşlarım
Ankara’da birçok devre arkadaşım var. Askeri okula 1975 girdiğimiz ve 1979’da mezun olarak ancak bugün emekli olarak buluşma sansını yakalayabildiğimiz arkadaşlar. Kendileriyle bir yemekte buluştuk. Nurettin Dağtaş, Mehmet Kaygusuz, Ahmet Fatih Uğurlu, Yaşar Yıldız’a teşekkür ediyorum. Kendileriyle geniş bir katılımla Kocaeli’deki arkadaşlarla buluşmak istiyoruz. Bu yönde bir çalışma yaptık. Çok mutlu olduğum bir gece oldu. Bir kezde buradan teşekkür ederim.
Dostlarla buluşma
Bahçelievler PTT Şube Müdürü çocukluk arkadaşım Yakup Ayanoğlu, Akrabalarım Burhan, İlknur, Eren’le bir araya gelmek harikaydı. Ankara’da çalışmalarını sürdüren Kasderfed Genel Başkanı Hasan Şen ve Kasyöder Genel Başkanı Uğur Abca ile milli eğitim müfettişi dostum Yavuz Atay’la bir araya gelmek çok güzeldi. AKM’da Federasyonun 6. etkinlikleri, için görüş alışverişinde bulunduk. İlesam Başkanı İsmail Kara’yı ziyaret etmek güzel bir anı olarak kaydımda kaldı.
Mehmet Lofça, Kahraman Akkaya ve mevsimsiz yayınlarından Ceyda Pırıl Kösem ziyaret ettiğim değerli dostlardı. Tanımaktan çok mutlu olduğum ve engelliler için çok hizmet ürettiğini öğrendiğim yöneticiyse Vakıfbank Türk-İş Şube müdürüydü.
Galiba bana yol göründü. 28 Şubat ve 12-16 Mart’ta tekrar Ankara’dayım.
Değirmendere
Dün martıları, karabatakları besledim. Yatmaktan arabamın aküsü bitmiş onu şarza verdim. Bugün İzmit'teydim. Bizim çocuklarla, Ruşen Hakkı, Ruhan Odabaş, Hayrettin Geçkin'le görüştüm. Servet Koşar'ın adıma imzalanmış romanını Hayrettin Abi'den aldım. Erol Erdoğüan telefon etti cumartesi Şişli'de, aynı günün akşamı İzmit'te Kocaeli Kastamonu yüksek Öğrenim derneğindeyim. Diyeceğim yine leyleği havada gördüm.
Değirmendere’den tüm dostlara kucak dolusu selam gönderiyorum.
H. İhsan SÖNMEZ